Hiç aklıma gelmedi, hatta hiç. Önceliğim o kadar başkaydı ki, biyolojik saatimin uyum sürecinin bu kadar uzun süreceğini düşünemedim.
2 gündür sersem sepetim. Ne uykum uyku, ne ayakta geçen halim ben gibi.
Batıdan doğuya gidince daha çok olurmuş, doğudan batıya gidişte sorun yok diye okumuştum. Benim bu ilk olduğu için midir, doğudan batıya geldim ve dağıldım.
Nerede olduğumu bile algılayamıyorum.
Belki abartıyorum, belki kendimi fazla dinliyorum.
Algıladığım kadarını aktarayım hızlıca. Benden evvel gelen çok olmuştur, herkesin muhakkak fikri vardır Amerika hakkında. Gelmeden önce başka dertlerle uğraştığım için ne bir araştırma yaptım, ne bir yazı okudum. Nasılsa bir de kuzenimin evine geliyorum, hazır bilgiye, tecrübeye ulaşmam mümkün, hem vaktim de var, bulurum, bakarım diyerek sıfır fikir ile geldim.
Geçen 2 gün zarfında banliyö yaşamında, her yer yeşil, bol ağaçlı, bol sincaplı. Yoldan geçen arabalar ya büyük kurye, kargo arabaları ya da içinde büyük aile arabaları. Avrupa’dan çok farklı. Yolda insan görmek pek mümkün değil, günün her saati spor yapanlar ve çim biçme ekipleri dışında. Yürüyüşe çıktığımda karşılaştığım herkes güler yüzlü, hele ki yaşla amcalar ise hepsi direkt laflamaya başlıyor tatlı tatlı. Hava ne kadar güzelden tut da, şapkan ne hoşa kadar. Pozitiflik yayılıyor etrafa.
Burada herkes Amerikalı. Ayrım yok, sadece sorulan sorular belki hangi eyalettensin oluyor. Ha bir de parmak arası terlik ve kot şort toplumun genel üniforması gibi. 2 gündür hava 30 derecelerde ve gördüğüm herkes şortunu geçirmiş, en rahat şekilleri ile dolaşıyorlar. Ha hani insan yoktu nerede gördün bu insanları diyorsanız, kuzenimin oğlunu okuldan almaya gittiğimizde gördüğüm diğer veliler, aileler. Bir de Bon Jovi buralarda oturuyormuş, onu öğrendim. Artık ayılayım bir kahveye geçerim Jon’a:)
Jetlag’e geri dönersek, bugün yenmeyi planlıyorum. New York merkeze gidip gezme planım vardı ancak enerjim yok, onun yerine gündüz uykusu ile dengeleyip yarına artık normal halde uyanmak istiyorum. Okuduğum kadarı ile yenmek için melatonin hapları alınıyormuş. Bir de tabi uyku saatlerini düzenleme, hesaplamak varmış ama dedim ya önceliğimde değildi, aklıma bile gelmedi, al sana şimdi ay ben jetlag oldum diye dolan dur. Var mı önerisi olan?
Şimdilik böyle, Amerika günlüğü devam edecek…
Kaldığınız yer çok güzel gerçekten. cennetten bir köşe. yazınızın devamını sabırsızlıkla bekliyorum.
Mümkün olduğunca devam etmeye çalışacağım. Sevgiler,