Biraz hava değişikliği iyi gelir diyerek Edirne’den arabayla 5 saat sürecek bir yolculukla Altınoluk’a ulaşıyoruz. Yol oldukça güzel, her ne kadar duble yol yapım işlemleri devam etse de benim için sorun yok. Araba kullanmaktan hep keyif alıyorum.
Yol boyunca hafızama kazınan noktalar; önce Koru dağı ve akabinde görünen Ege denizi, Gelibolu -Kilitbahir arası yeşil ile mavi ile sınır çizgisi gibi duran yol, Çanakkale çıkışında Kepez civarı boğaza yüksekten bakış. Ayvacık ve nihayetinde Kaz dağları. Güzelim köyler ve Edremit körfezi boylu boyunca ayaklarımızın altında.
Yıllar öncesine göre Kuzey Ege çok değişmiş. Eskiden çok daha az olan yapı sayısı kaç katına çıkmı hesap edemiyorum. Her yer beton! Çirkin beton. Deniz yine hafif serin olmakla beraber tertemiz, cam gibi. Eski güzellikler elbette silinmiş değil, dağdaki Altınoluk köyü kahvesi yine çınar ağacı altında demleme çay keyfi devam ediyor.
Bu kısa süreli seyahatte annemi ve teyzemi alıp denizin çok dalgalı olduğu ve suya girmeye elverişli olmadığı bir gün kendimizi vurduk köy yollarına. Meşhur Adatepe köyünü ararken önce yanlışlıkla aynı muhtarlığa bağlı olan Adatepebaşı köyüne ulaşıyoruz. Tepelere çıktıkça çıkıyoruz. Bir taraf yemyeşil, çamların uğultusunda, diğer taraf ise mavinin güzelliklerini gösteriyor. İnsanın ömrü uzar denen yerlerden biri Kaz dağları. Yanlış köye geldiğimizi anladıktan sonra tekrar sahile doğru inişe geçerken Mıhlı Şelalesi tabelası merakımızı uyandırıyor ve yol üzerinden yaklaşık 2 km yol gittikten sonra bu gizli cennete ulaşıyoruz.
Eğer yolunuz Kuzey Ege’den geçerse yarım saatinizi ayırıp bu şelaleye muhakkak gelmelisiniz. Şırıl şırıl akan bir şelale, buz gibi, berrak bir su. Yanımda bikinim olsa tereddütsüz gireceğim suya. Suyun güzelliğine doymak mümkün değil. Birkaç fotoğraf çektikten sonra hedefimize doğru tekrar yola çıkıyoruz. Adatepe köyü için Küçükkuyu’dan dağa doğru sapmak gerekiyormuş, biz biraz erken sapmışız o nedenle yanlış köye çıkmışız. Neyse sorun değil çünkü o manzara ve bakir Ege köyünü görmek de çok keyifli.
Adatepe ise sahilden 2 km uzaklıkta çok yüksekte yer almayan hatta biraz çukurda kalan eski bir Türk-Rum köyü. Fotoğraflanacak ve bakmaya doyulamayacak binalar mevcut. Çam ve zeytin ağaçları içinde kalan bu küçük cennette sanat merkezlerinden felsefe okullarına kadar çok farklı faaliyet de gerçekleştiriliyor. Herhalde yıllar evvel birkaç entellektüelin keşfi ile bu kadar popüler oldu. Biz de görmedik demeyelim. Gerçekten hoş, birkaç gün konaklanabilecek ve kafanızdaki tüm negatiflikleri atabileceğiniz bir yer. Buraya kadar gelmişken köyün girişinde bulunan Zeus altarını da görmeden olmaz diyoruz ve arabayı parkedip biraz yürüdükten sonra o muhteşem manzaraya ulaşıyoruz. Sanki uçaktayız ve Kuzey Ege’ye oradan bakıyoruz. Aslında çok yüksek olmamakla birlikte aşağıdaki manzara, çizgi halinde görünen sahil, üfül üfül esen rüzgar… Adatepe’den sonra bir de Kaz dağının hemen başlangıcında yoldan 700 metre içeride bulunan Yeşilyurt köyünü ziyaret ediyoruz. Tertemiz, harika binalar var. Zenginler keşfetmiş burayı da. Butik otel sayısı da bolca. Görülmeye değer yerlerden biri daha. Benim günüm yorucu ancak oldukça zevkli geçti.
Siz hala ne duruyorsunuz haydi Kuzey Ege’ye! Edremit Körfez Havaalanına Türk Hava Yolları ile ucuz uçak bileti organize ederseniz değmeyin keyfinize.
Not: Altınoluk’ta Salı ve Cumartesi günleri muhteşem kelimesinin yetersiz olacağı bir pazar kuruluyor. Köylüler ürünlerini getiriyorlar. Meyve bahçelerindan dalından yeni kopmuş kayısılar, kirazlar, peynir, dut, zeytin ne ararsanız var.
Merhaba öncelikle sayfanıza ff üzerinden ulaştım ve ilk karşılaştığım Altınoluk yazısı oldu sonuna kadar okudum 2 yılımı orada geçirdim ve çok mutluydum çok güzel yerleri var herkese tavsiye ederim ayıca altınoluk ile ilgili bütün konularda yardımcı olabilirim.
Cok tesekkur ederim. Eylul gibi tekrar gitmeyi planliyorum. Tavsiyelerinizi beklerim. Sevgiler
Sizi yazınızı okuduktan sonra size tavsiye edebileceğim tek yer pavelin yeri ve altınoluğun köyü olacaktır çınar altında oturup dinlenmenizi öneririm.
Altinoluk koyune gittim ancak 10 yil oncesine gore apartman insaatlarini gormek beni uzdu. Keske bakir kalabilseydi;(
Şu gözünü sevdiğimin memleketinde hangi tatil beldemiz bakir kalabilmiş ki…
Hele ki altınoluğu basan Almancı diye tabir ettiğimiz Almanyadan gelen Türkler…