Paris’i bitirdikten sonra civar ülkelerden birine birkaç günlük gezi yapalım diyoruz. İsviçre mi, Belçika mı, Hollanda mı derken kendimizi mitfahrzentrale.de sitesi ile Almanya’da buluyoruz. Malte ve Vanessa ile Paris’ten, Belçika üzerinden Aachen ve Köln’ü geziyoruz. Aslında tamamen yolları görüyoruz daha çok. Bol bol rüzgar değirmeni, geyik çıkabilir tabelaları. Otobanda sakin sakin arabalarını kullanan insanlar. Tertemiz benzinlikler ve sistem. Evet bu kelimeyle çok uzun zaman önce karşılaşmıştım, sistem. Orada bir “sistem” var. Her şey o sistem üzerinden yürüyor. İçim sistemsizlikten yana, yetiştirilişim sistemle kardeş. Bütün çelişkilerimin sebebi de bu. Kısa Almanya gezisi bu gerçeği idrak etmeme neden oldu.
Yemyeşil bir ülke düşünün, tertemiz. Hele bir gün güneyini görürsem aşık olacağım kesin. Fransa’ya ve diğer Avrupa ülkelerine göre benim hissettiğim daha içine dönük bir toplum Almanlar. Paris’te süpermarkette 20 dakika boyunca tarzını incelediğim hanımlar yok burada. Herkes daha düz, tarzdan uzak. Almanlar işte. Donuklar, ruh yok. Ha bir de hep yazılır çizilir ya Alman nüfusu çok yaşlı diye. Her yer yaşlı dolu, ellerinde tekerlekli yürüteçler, teyze rujunu sürmüş ancak yaşıyor mu yaşamıyor mu belli değil o kadar yaşlı, karşıdan karşıya geçiyor. Kafamı diğer tarafa çevirdiğimde benzerlerinden 10 tane daha görüyorum. Sanayi, düzen, zenginlik yerinde ancak yaşlı nüfus ile şu an Almanya geçmişte biriktirdiğini yiyiyor. Ha bir de Türkler, onlar olmazsa olmazları Almanya’nın. Neşe kaynağı, hareketin sebebi. O kadar çoklar ki, her an her yerde karşınıza çıkabiliyorlar. Bolca Türk restoranı var, kebapçılar… Sanmayın ki Yüzevler’deki Ali Nazik ile Fırat restoranındaki Ali Nazik aynı. Kebapçılar farklı tarz yaratmışlar burada.
Almanya özetimizden sonra ikinci günümüzde Bad Oeynhausen kasabasındaki termale gidiyoruz. Aslında bu termali çok daha detaylı anlatmak isterdim ancak yüzyüze olmamız ve mimiklerimin de yardım etmesi gerekiyor. Antalya’daki otellerden bilirsiniz, hamam, saunada Almanların rahatlığını. Devamını getirmiyorum… Termali bizim hizmet sektörümüz ile kıyaslayınca biz yine çok öndeyiz onu farkediyorum. Saunalar, sıcak havuzlar, jakuziler, su yatakları, her şey harika ancak serviste hiçbir numara yok. Güzel bir müzik ya da yeşil çay ikramı, tarz, ya da yerleri sürekli moplayan bir temizlik görevlisi. Yok göremezsiniz. Burası bizde olsa diyorum. Kafamda planlar devam ediyor…
7/24 yaşayan bir şehrin insanın olarak aslında bu sakinlik beni etkiliyor. Sevdim Almanya’yı bir de Brötchen’i sevdim, süpermarketten turp rendesi almayı unuttum. Somon, brötchen ve turp rendesi çok iyi gidiyordu.