Avrupa’da ünlü bir göl, 4 harfli diye bulmacada çıksa hemen Como yazılır sevinçle.
Sevdiğimiz George Clooney, Madonna gibi ünlüler zamanında bir ev almış, sonra iyice efsane olmuş İtalya’nın kuzeyindeki etrafı yemyeşil olan bu göl.
Milano‘daki yoğun trafiğimizden sonra akşam uçağında evvel günü geçireceğimiz Como gölüne doğru yola çıkıyoruz. Yaklaşık 45 dakika süren bir yolculuk ile Como merkeze ulaşmak mümkün. İnce ve uzun bir göl burası, etrafında pek çok yerleşim mevcut. Biz tabi merkezdeyiz ve öğlen yemeğine kadar da serbest zamanımız mevcut. Akabinde de akşam üzeri Malpensa’ya, İstanbul’a uçmak üzere hareket edeceğiz.
Keşke biraz daha vakit olsa da göl içinde tekne turu yapabilsek, ama nafile, belki başka bir zamana… Varenne, Bellagio, Menaggio köylerinin hatırı kaldı hafızamda…
Como sahilinde kısa bir yürüyüş sonrasında 8 dakikada göle tepeden bakacağımız yere çıkan fünikülerle en iyi manzarayı yakalama yarışına giriyoruz. Dar ara sokaklar, büyülü bahçeli evler, yoğun bir aristokrasi kokusu…Bolca fotoğraf. Biraz daha yukarı giderken küçük yerleşimde yer alan tabelalar sayesinde panoramik göl manzarasına ulaşıyoruz. Manzara enfes, hemen oradaki banka yatıyorum, göl manzarasına karşı o kadar yokuş ve yürüyüşten sonra dinlenmek, kuş seslerini ve aşağıda göl turu yapan teknenin akis ile tepeye ulaşan sesini dinlemek hakkımdır diye düşünüyorum.
Ne eksiğim var öğlen olmamış daha, bir prosecco? İşte en sevdiğim.
Yavaş yavaş öğle yemeği saatimiz yaklaşıyor, füniküler ile geri, aşağı inmemiz gerekiyor. Video çekmek için en öndeki araca biniyorum.
Sonra mı? Nefis bir yemek, biraz Como merkezde yürüyüş, saatlerin nasıl böyle hızlı geçtiğini anlamadan artık ayrılık vakti geliyor bile.
Bu gezimiz #disaronnosourmacerasi etiketi ile tüm sosyal varlıklarda, benim dışımdaki diğer arkadaşlarımın harika fotoğraflar var, kaçırmayın derim.