Yemyeşil çimler, şehrin ortasından geçen bir nehir, taş kemerler, peri masallarındaki şatoları andıran lokal yapılar ve kayıkçılar… Ama bu şehri dünyanın gözünde bir yıldıza dönüştüren şey bunlardan hiçbiri değil. Burası Cambridge ve burası için kutsal olan tek şey bilgi!
İngiltere dendiğinde öncelikli olarak Big Ben’in, Buckingham Sarayı’nın ve London Eye’ın geldiğini biliyoruz. Bunların hepsi Londra’da ve biz bugün Londra’dan bahsetmek istemiyoruz! İngiltere’de Londra’nın gölgesinde kalmış fevkalade şehirler bulunuyor. Biz de bugün İngiltere’de eğitim dendiğinde akla ilk gelen şehirden bahsedelim istedik: Cambridge!
Dünyaca meşhur Cambridge Üniversitesi ve İngilizce kurslarının başkenti olan Cambridge şehrinde eğitim sebebiyle birçok öğrenci bulunuyor. Ünlü kolejleri de unutmamak gerek! Türkiye’den de çok fazla rağbet gören şehir ile ilgili birkaç kelam etmeden olmaz. Zira bu kadar genç ve dinamik bir şehir için fazla sönük bir şöhrete sahip Cambridge. İşin aslı ise çok farklı! Her ne kadar Berlin gibi gece hayatının dibine vurulmasa da Cambridge için masallardan fırlamış ütopik bir şehir demek hiç de yanlış olmaz. Gerçekten ders çalışma ve arkadaşlarınızla kaliteli zaman geçirme niyetindeyseniz seçeneklerinizin arasına Cambridge’i eklemeyi kesinlikle düşünmelisiniz!
Kolej Gezintisi
Cambridge’de yapmanız gereken en önemli aktivite kolej gezmek. Evet, müze değil, kolej! Özellikle King’s College mutlaka görülmeli! Diğer kolejler de inanılmaz güzellikte ancak King’s College aralarından çok rahatlıkla sıyrılıyor. Unutmayın ki siz gezerken de kolejlerde eğitim hayatı devam ediyor. Her ne kadar gezebiliyor olsanız da okulların bazı bölümlerine öğrencilerin rahatsız edilmemeleri için giremiyorsunuz. Hatta sınav dönemlerine denk gelirseniz bu yerler daha da kısıtlanabilir. Bu yüzden gezme günlerini iyi ayarlamanız gerekebilir. Ayrıca belirtmeliyiz ki, okulun kendisinden daha meşhur olan bir şapeli var. Ve kapıları ziyaretçiler için daima açık! İngiltere’de bir şekilde bulunuyorsanız King’s College Chapel “mutlaka görülmesi gereken yerler” listenizde bulunmalı!
Peki ya diğer kolejler? Cambridge’de gidebileceğiniz daha birçok kolej bulunmakta. Her birinin kendine has bir mimarisi, rüya gibi bahçeleri, koridorları ve tabii ki tarihi var. Orta Çağ İngilteresi ilginizi çekiyorsa bu kolejleri de es geçmemelisiniz: Peterhouse College, Corpus Christi College, Clare College, Pembroke College, Trinity College, Queens’ College, Jesus College, Robinson College, Westminister College, Emmanuel College, Gonville and Caius College, Magdalene College, Christ’s College ve St. John’s College.
Nehir, Kitaplar ve Diğer Aktiviteler
Diğer aktivitelerin başını punting çekiyor. Punting Cam Nehri’nde yapacağınız şairane bir yolculuk olacak. Bu yolculukta bindiğiniz sandal bir sırıkla itilerek hareket ettiriliyor. Punting için anlaşabileceğiniz birçok farklı tur şirketi mevcut. Böylece bütçenizi kendiniz ayarlayabilirsiniz. Sadece sessizlik içinde gezmek, şampanya servisi ya da belki bir evlenme teklifi organizasyonu… Tamamen size kalmış durumda. Orta Dünya’dan fırlamış gibi görünen kemerler, gotik binalar zaten bu yolculuğu en iyi şekilde tamamlayacaktır. Size önerimiz bu yolculuğu arkadaşlarınızla birlikte şakalaşarak geçirmek yerine sevgiliniz ya da eşinizle birlikte romantik bir peri masalına dönüştürmeniz yönünde olacak…
Peki ya kitaplardan hoşlanır mısınız? Bu soruda herhangi bir dayatma ya da yargılama yok! Pekala kitap okumayı sevmiyor olabilirsiniz, zaten kültürel bir turu günlerce okuyarak geçirmenizi de önermiyoruz. Bu kez çok gezen kazanır! Burada kast ettiğimiz şey ise antika kitaplar… Deri kaplı el yazmaları, eski baskı sistemleriyle hazırlanmış büyük, tozlu ciltler… Raflara zincirlenmiş tarihi eserler ve dev bir kütüphane! Biraz olsun heyecanlandıysanız Trinity Hall gezisi sizin için çok fantastik bir tur anlamına geliyor!
Ne yemeli, ne içmeli?
Tüm İngiltere’de olduğu gibi Cambridge’de de dünyada pek de yeri olmayan İngiliz mutfağı hakim. Bunun dışında bir de yöre halkının şarap tutkusu var. Ancak Fransızların bir şeyi kötülemek için kullandığı “İngiliz şarabı” ifadesini unutmamak gerek! Şarap üretimi için pek de elverişli topraklara sahip olmayan İngiltere’de, şaraba dair çok da romantik hayaller kurmayın. Onun yerine yöresel ev yapımı birayı tercih edebilirsiniz. Elbette nefis balık ve patatesle ile birlikte…
İngiliz mutfağından çok da hazzetmiyorsanız ve evinizi de özlediyseniz bir müjdemiz var: Cambridge’de onlarca Türk restoranı bulmanız mümkün! Hatta enteresan bir şekilde ihtiyacınız olandan çok daha fazlasını da bulabilirsiniz.
Kısacası anavatanında İngilizce öğrenmek ya da eğitim merkezleri ile ünlenmiş bir yerde akademik kariyer yapmayı düşünüyorsanız Cambridge sizin için kusursuz bir yer. İngiltere’deki birçok İngilizce kursunun da bu bölgede bulunması zaten Türkiye’den eğitim almaya İngiltere’ye giden hemen herkesin ayaklarını bir kez de olsa Cambridge’e sürükleyecektir. Kim masallardan fırlamış gibi görünen bir şehirde atmosferin keyfini çıkarırken hayatına değer katmak istemez ki?
Bu yazı www.konusarakogren.com tarafından yazılmıştır.