Adını hatırlayamadım bir gemi ile geçmişte 2 günlük Santorini ve Mikonos maceramı saymazsanız aşağıda ve önümüzdeki günlerde paylaşacağım toplam 11 lokasyona ait gezi yazıları ile gerçek anlamda bir cruise deneyimine hazır olun!
Evet geçmiştekini gerçekten saymayalım. O gemiye ait olanaklar, okul kantini tadında bir büfeden oluşuyordu. Louis Cristal ise 26 milletten 300 çalışanı, 1200 kişilik kapasitesi ve restoranları, spor ve SPA merkezi, casinosu, konferans salonu, gösteri alanı, duty freesi ve daha saymakla bitmeyecek pek çok etkinliği ve 5 yıldızlı otelden farksız bir tatil anlayışı ile 7 gün evim oldu.
Nasıl mı? Karavan Cruises‘un daveti ile gelen programın yoğunluğu önce gözümü korkutsa da, yaşamaya başlayınca aldığım keyif tarif edilemezdi.
Cruise çok farklı bir deneyim. Hayatta muhakkak yaşamak gerek. Hatta Karayip denizi, Meksika körfezi, fiyordlar, Adriyatik kıyıları veya Güney Fransa kıyıları eminim hepsi birbirinden güzeldir.
Gemi yaşamının artıları ve eksikleri mevcut elbette. Ancak en güzel yanı ise eşyalarımı kamarama yerleştirdikten sonra, geminin bizi götürdüğü limanlara, plajlara, şehirlere sadece bir el çantası, ya da sırt çantası ile gidilen limanın keyfi çıkarılıyor olması. Bir otele gittiğinizde bu kadar farklı yeri görme şansınız olmayacak. Genelde gece yol yaptığı için de uyandığınızda bir an kendinizi İos adasında, bu koca gemi böyle bir koya nasıl demir attı diye uyanıp, pencereden hayran hayran etrafı izleyebiliyorsunuz.
Louis Cristal bir Yunan gemisi, ancak başta da belirttiğim gibi farklı milletten çalışanları ile küçük, ayrı bir dünya gibi. Bu benim için çok eğlenceliydi, Maurituis doğumlu, Hint asıllı garsonun aylarca gemide kalabilmesi için önceden kendini mental olarak nasıl hazırladığını anlatması, farklı katlarda bulunan restoranlarda misafir çeşitliliğine göre hazırlanan farklı yemekler, Yunan kültürüne ait gösterilerle gemide olduğumuzu unutturan etkinlikler. Hepsi dolu dolu, birbirinden eğlenceli ve zamanın nasıl geçtiğini hissettirmeyen mühendis bakış açısı ile hazırlanmış bir plan.
Nefisti, çok yoruldum belki ancak görülecek, yapılacak o kadar çok şey vardı ki hiçbirinden de kusur kalmak istemediğim için yorulduğuma değdi. Binlerce fotoğrafla, video kaydı ile evime geri döndüm. Bazı adalar tarihi kalıntıları ile, bazı adalar plajları, bazı adalar ise ekolojik yaşamları ile farklı tat verdiler. Yunanistan’ın 16.000 km’lik denize kıyısı, 3.500 adası ile biz de Louis Cristal ile Ege denizinde zigzag dokuyacağız.
Münferit ve yalnız gezmeye alışkın ben, zaman zaman grup psikolojisinden sıkılsam da yeni gördüğüm adaların heyecanı ile negatiflikleri attım kafamdan.
Yine gider miyim? Koşa koşa. “Kalimera” demek için! Uzo’yu havaya kaldırıp “Ya Maas” demek için.
Adaların detaylı yazıları da sırasıyla burada olacak. En önce Samos…
Merhaba,
Louis Kristal ile ilgili bir sorum olacak gemide balkonlu kabin var mı?
Merhaba Selma Hanım,
Gemide 7. kattaki kamaralar balkonluydu. Gayet de keyifli hepsi. Düşünüyorsanız ben de firma ile sizin adınıza iletişime geçebilir, yardımcı olabilirim.
Teşekkür ederim bu sene için değil daha sonraki yıllarda belki:)